Google Reklamları

Google Reklamları

29 Eylül 2012 Cumartesi

Kök hücre çocuksuz çiftlerin umudu


Google Reklamları
Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, kök hücrenin tüp bebek tedavisinde kullanılmasının gelecek 10 yıl içinde mümkün olacağını bildirdi. Özörnek, yazılı açıklamasında, çocuksuzluk sorunu yaşayan çiftler için kök hücre çalışmalarının gelecek 10 yılda ”ciddi bir umut” olacağına işaret ederek, ”Kök hücreden yumurta ve sperm hücrelerinin elde edilmesi mümkün olacağı gibi, endometrium denilen rahim içerisindeki, bebeğin yerleştiği tabakanın onarılması veya desteklenmesinde de kök hücreden yararlanılabilecek” bilgisini verdi. Tüp bebek tedavisinde en önemli sorunlardan birinin, döllenen ve nakledilen embriyoların rahim duvarına yapışmaması olduğunukaydeden Özörnek, bu gibi sorunlarda alternatif tedavi biçimi olarak kök hücre tedavilerinin ön plana çıkacağını belirtti. Özörnek, kök hücrenin özellikle kanser nedeniyle kemoterapi görecek veya kemik iliği nakli yapılacak genç erkeklerde üreme potansiyelinin devamı için de kullanılabileceğine dikkati çekerek, yönteme ilişkin şu bilgileri paylaştı: ”Depolanan kök hücreler kanser tedavisinin tamamlanmasından sonra testis içine nakledilerek sperm yapımı tekrar başlatılabilir. Ancak burada akıllara, ’Kök hücre ile birlikte yeniden kanser hücreleri vücuda verilebilir mi?’ diye bir soru geliyor. Özel filtrelerden geçirilen kök hücreler nakil edilirse böyle bir risk de kalmaz görüşündeyiz. Kaynak:Milliyet

Hayvan sevgisi ve Çocuk


Google Reklamları
Yaşamımızın ayrılmaz parçası ve en yakın dostlarımız olan hayvanlar, çocukların gelişiminde de önemli rol oynuyor. Doğru ilişki kurulduğu takdirde, empati yeteneğinden ahlaki değerlerin gelişimine kadar pek çok olumlu sonuç alındığını anlatan DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Ayşen Kayahan’a göre en kritik görev ebeveynlere düşüyor. Çocuk gelişiminde temel bir rol oynayan hayvan sevgisi, duygusal erişkinlikte olduğu kadar onların topluma uyum sağlayan sosyal bir varlık olarak yetişmesinde de kritik yer tutuyor. Ancak bu olumlu etkinin ortaya çıkabilmesi, hayvanı atılıp satılabilir bir nesne olarak görmemekle ve ebeveynlerin doğru tavırlarıyla mümkün oluyor. Doğanın parçası olan her unsur, modern hayatın içinde hesaplanabilir, öngörülebilir, rasyonelleştirilmiş birimlere dönüştü. Hep daha iyisini arayan insanoğlu artık, tatminsiz ve sürekli tüketilecek yenilikler peşinde koşuyor. Çocukların doğayla ilişkisinin, modern kent hayatı içinde kısıtlandığını anlatan DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Ayşen Kayahan, alerjik reaksiyonların artışına da doğadan uzaklaşma olgusunun neden olduğunu anlatıyor. Kayahan, “Daha yirmi yıl öncesinde büyük kentlerde ‘mahalle’ yapısının geniş ölçüde mevcut olduğunu, boş arazi, yeşil alan, park vb. bölgelerde çocukların ev-dışı toplumsallaşmalarının mümkün olduğunu, bu deneyimleri yaşamış olan orta yaşlarındaki kuşaklar hatırlayacaklardır. Oysa günümüzün çocukları bu olanaklardan yoksun. Bilgisayar, çabuk tüketilen pahalı oyuncaklar, ceza boyutu olmayan sürekli ödül sistemi ve elbette kapalı ya da en azından steril var oluş alanları (ev, yuva, okul) içinde kısıtlanan çocuklar, kapalı bir dünya algısı geliştirmekte, benzerlerine duyarsız, benmerkezci, bazen acımasız olabilmektedir” diyor. Bu durumun doğadan kopmuş anlamına geldiğini belirten Kayahan, toplumsal ortamda, çocukların gelişiminde olumlu yönde etki sağlayacak unsurların başında hayvan sevgisi geldiğinin altını çiziyor. Kayahan, “Hayvanlarla sağlıklı bir ilişki, öncelikle çocuğun kendisi dışında bir varlığın, üstelik kendisine benzemeyen bir canlının varlığını kabullenmesi sonucunu doğurur. Eğer hayvanla ilişki, bir hükmetme ve nesneleştirme temeli üzerine kurulmazsa, çocuk hayvanı kendi varlığını bütünleyen bir başka canlı olarak görecektir. Ancak modern hayatta hayvanla kurulan ilişki, maalesef bir nesneleştirme ilişkisine dönüşmektedir” diyor. “Evcil hayvanları oyuncak gibi görüyorlar” Çocuğun, herhangi bir oyuncağı ister gibi evcil hayvanı talep etmesinin ve bu durumun ebeveynlerce ölçüp biçilmeden kabul edilmesinin büyük bir hata olduğunu anlatan Kayahan, “Hayvanla kurulan bağın, çocuğun duygusal ve toplumsal gelişimi üzerinde olumlu etkileri vardır. Hayvanın nesneleştirildiği bir ilişki biçimi, tam tersine sonuçlar verir; hayvan, çocuğun zihninde istenildiği zaman atılabilecek bir nesne olarak yer eder. Oysa sağlıklı bir hayvan-çocuk ilişkisi, öncelikle hayvanın, yani kendisi gibi olmayan, ama yine de canlı olan bir başka varlığın sorumluluğunu almayı gerektirecektir” diyor. Ahlaki gelişimi etkiliyor… Kayahan’a göre çocuğun ahlâki gelişiminde önemli rol oynayan, onun mutlak bir benmerkezci olmasının önüne geçen hayvan sevgisi, çocuklara sorumluluk da aşılıyor. Hayvanı beslemek, onu sevmek, ona zarar vermemek, onun iyiliğini düşünmek, çocuğun sadece hayvanlara olan olumlu duygularını beslemekle kalmıyor, başkalarının varlığının da kendisininki kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Çocuk, bu şekilde duygusal ve maddi anlamda verici olmayı, diğerinden sürekli talep etmemeyi, mutlak alıcı olmamayı da öğreniyor. Sevgi ve ilgi verdikçe, hayvanın, özellikle köpek gibi sadakat duygusu olan canlıların, ona nasıl fazlasıyla karşılık verdiğini gördükçe sevginin erdemini de idrak ederek sevginin karşılıklı bir ilişki olduğunun farkına varıyor… “Hayvanlarla ilişki, çocuğa, insanın nasıl doğanın bir parçası olduğunu da anlatır. İnsanlar gibi olmasa da, hayvanın da acı çekebildiğini, üzülebildiğini, sevinebildiğini, sevgi ve bağlılık hissedebildiğini, hastalanabildiğini, insanlar gibi bir vücut çalışma sistemi olduğunu, hatta benzer organları olduğunu öğrenen çocuk, onu artık tamamen yabancı, dolayısıyla korkulacak bir varlık gibi algılamaz” diyen Kayahan; ortalama ömürleri insanınkinden kısa olan hayvanlar sayesinde çocukların doğum ve ölümün, doğal bir denge olduğunu anladıklarını da belirtiyor. Kayahan: “Çocuk, doğumla ölüm arasındaki ilişkiyi, insanın diğer canlılarla olan bağını ve ahlâklı bir yaşamın temellerini hayvanla ilişkisi sayesinde pekiştirir.’’ Paylaşmayı öğrenirler… Hayvanlarla kurulan bağın, çocuğun arkadaşlık duygusunun gelişimine katkıda bulunduğunun da altını çizen Kayahan, “Bu ilişki sayesinde, çocuk daha hoşgörülü, daha verici, daha paylaşımcı, daha anlayışlı, farklılığa daha açık bir kişilik geliştirebilir. Böylece genele oranla küçük ya da büyük farklılıkları olan başka çocuklara (örneğin zihinsel ya da bedensel engelli; başka bir millete, dine mensup, farklı bir dil konuşan vb.) çok daha hoşgörülü olacaktır. Hayvan sevgisinin, çocuklar arasındaki ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinde de büyük etkilerinin olduğu söylenebilir” diyor. Kaynak:Milliyet

Mönchengladbach - Fenerbahçe


Google Reklamları
4 Ekim Perşembe günü saat 22:05‘te Borussia Mönchengladbach Fenerbahçe Maçı oynanacaktır. Süper Ligde şuan 3.sırada yer alan Fenerbahçe Kasımpaşa maçından sonra deplasmanda Uefa Avrupa ligi C Grubunda mücadele eden Almanya ekibi Borussia Mönchengladbach ile karşılaşıyor. Her iki takımda grupta birer puana sahip. Lige ve Avrupada kötü günler geçiren temsilcimiz Fenerbahçe bu sezon istediği başarılara bir türlü ulaşamıyor. Uefa Avrupal ligi ilk maçında son saniye golüyle galibiyeti kaptıran fenerbahçe ligdede istediği sonuçları alamayınca eleştirilerin hedefi haline geldi. Rakibi Alman tensilcisi Borussia Mönchengladbach ise kendi liginde topladığı 5 puanla 9.sırada yer alırken, rakip filelere 5 gol atıp kendi kalesinde 5 gol yedi. “Alex oynayacakmı?” Fenerbahçe’de son 1 aydır neredeyse en sık sorulan soru ise Fenerbahçe takım kaptanı Alex de Souza nın bu maçya oynayıp oynamayacağı konusu. Alex’in Aykut KOcamanla yaşadığı sorunlara rağmen teknik adamın sürekli Alex’i oynatıyor olması bile bu soruya cevap vermiyor. Aslına bakarsanız bu sorunun kesin bir yanıtı yok. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın Alexi oynatmak istemediği bilinmesine rağmen sırf eleştiri almamak ve taraftarla iyi geçinmek için Alexi 60-70 dakika oynatıp çıaracağı tahmin ediliyor. “Baroni Alexin yolunda” Fenerbahçe teknik adamı Aykut Kocaman2ın Alexi oynatmak istemeyişi ve onunla aralarında olan sorun yüzünde bu seferde Baroni ilede araları açıldı. Alexle olan yakınlığı bilinen Baroninin olan bitenlere tarafsız kalmadığı ve Alexin tarafını tuttuğu bilinmektedir. “Aykut Kocaman: Gücümüzü görecekler” Borussia Mönchengladbach maçı öncesi açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman maça iyi hazırlandıklarını ve bu maçı kazanarak herkese güçlerinin ne kadar fazla olduğunu tekrardan göstereceklerini belirtti. SOn zamanlarda alınan kötü sonuçların gerçeği yansıtmadığını belirten Kurt hoca, bu maçta alacağımız galibiyet için herkes bizi ayakta alkışlayacak dedi. “Musa Sow: Golüm var” Fenerbahçe takımının deneyimli ve yıldız forveti Musa Sow bu maçta kesin bir golünün olacağını söyledi. uEFA maçlarına ayrı bir jırs ve istekle çalıştığını belirten yıldız oyuncu gruptaki tüm diğer maçolardada gol atarak herkesi mutlu etmek istediğini belirtti. “Borussia Mönchengladbach iyi bir takım” Borussia Mönchengladbach Teknik direktörü ise Fenerbahçe maçı öncesi açıklamlarda bulundu. Fenerbahçelilerin neden kendilerini küçümsediklerini anlayamadığını belirten teknik adam, bizi iyi defans yapan ve kontra atak gücü yüksek olan bir takımız. Bu maçta sahamızda olacağı için Fenerbahçeyi kesinlikle yeneceğimizi düşünüyorum. Borussia Mönchengladbach forveti ve gol krallığına oynayan Herrmann ise Teknik direktörüne hak vererek bu maçta birden fazla gol atıp 3 puan alarak gruğtan çıkma şansımızı yükseltmek istiyoruz dedi. MAÇ BİLGİSİ Maçın adı: Borussia Mönchengladbach Fenerbahçe Maçı Ne zaman: 4 Ekim Perşembe Saat Kaçta: 22:05

Galatasaray - Braga


Google Reklamları
UEFA Şampiyonlar Ligi 2. karşılaşmasında, Galatasaray sahasında Braga’yı ağırlayacak.2 Ekim 2012 Salı günü saat 21:45’de oynanacak karşılaşmanın biletleri 27 Eylül 2012 Perşembe günü Saat 10:00’da satışa çıkacaktır. Maçı 2 Ekim 2012 Salı günü saat 21:45’de Starv tv yayınlayacaktır. Galatasaray 'ın Orduspor ile oynadığı Süper Lig maçında sarı-kırmızılılar adına talihsiz bir sakatlık yaşandı. Karşılaşmanın 13. dakikasında koşu sırasında sol arka adelesinin çekmesi sonucu yerde kalan Hamit Altıntop oyuna devam edemedi. Sekerek kenara gelen Hamit Altıntop'un kenara gelmesinin ardından oyuna Aydın Yılmaz girdi. Şampiyonlar Ligi'nde önümüzdeki hafta Salı günü Braga'yı ağırlayacak olan Galatasaray'da Hamit Altıntop'un sağlık durumu sarı-kırmızılı taraftarlar tarafından merak ediliyor. Lig TV'nin verdiği bilgiye göre; Hamit Altıntop'un durumunun iyi olduğu ve Braga maçında forma giyebileceği belirtildi...

Beşiktaş - Sivasspor


Google Reklamları
Spor Toto Süper Lig’in 6. haftasında Beşiktaş, sahasında Sivasspor’u konuk edecek. 01 Ekim 2012 Pazartesi günü seyircisiz oynanacak karşılaşma saat 20.00’da başlayacak. İSMAİL KÖYBAŞI KOŞULARA BAŞLADI.. Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında, 1 Ekim Pazartesi günü kendi sahasında Sivasspor ile yapacağı maçın hazırlıklarını gerçekleştirdiği antrenmanla sürdürdü. BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde, teknik direktör Samet Aybaba yönetiminde basına kapalı idmanda siyah-beyazlı futbolcuların dayanıklılık ve kuvvetçalışmaları yaptığı bildirildi. Antrenmanın, 10 istasyondan oluşan parkurda yapılan çalışmalarla tamamlandığı kaydedildi. İdmana, tedavisine devam edilen Mustafa Pektemek'in yanı sıra, sakatlık dönemini Almanya'da ailesinin yanında geçirmek için izin alan Mehmet Akgün'ün katılmadığı ifade edildi. Muhammed Demirci'nin ise takımdan ayrı çalışma yaptığı belirtildi. Bu arada, Beşiktaş'ta sakatlığı nedeniyle uzun süredir takımdan ayrı kalan İsmail Köybaşı'nın koşuçalışmalarına başladığı açıklandı. Siyah-beyazlı takım, Sivasspor karşılaşmasının hazırlıklarını bu akşam yapacağı antrenmanla sürdürecek. "İNÖNÜ'DEN İYİ DÖNECEĞİZ.." Sivasspor'da Beşiktaş maçı hazırlıkları başladı.. Teknik Direktör Rıza Çalımbay "Maçın başından sonuna kadar iyi mücadele edip, oradan iyi bir şekilde döneceğiz" dedi.. Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Beşiktaş maçına ilişkin, ''Maçın başından sonuna kadar iyi mücadele edip, oradan iyi bir şekilde döneceğiz'' dedi. Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında deplasmanda Beşiktaş ile karşılaşacak olan Sivasspor takımı, maçın hazırlıklarına Teknik Direktör Rıza Çalımbay yönetiminde yapılan idmanla başladı. İdman öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çalımbay, Ziraat Türkiye Kupası'nda deplasmanda 3-0 kazandıkları Trabzon Kanuni Futbol Kulübü maçıyla ilgili olarak ''Böyle maçları oynamak çok zor. Gördüğünüz gibi çoğu Süper Lig takımı. Bazıları çok kolay kazandı, bazıları çok zor kazandı. Onun için de çok iyi konsantre olmamız gerekiyor. Maalesef bizim ilk yarıda istediğimiz gibi olmadı. Ama ikinci yarı bambaşka bir takım çıktı. İkinci yarı iyi mücadele ettik. İyi bir skorla da ayrıldık oradan. Turu geçtiğimiz için mutluyuz ama onda da yol çokuzun. Ligde de yol çok uzun. Şimdi artık önümüze bakacağız'' diye konuştu. Pazartesi günü deplasmanda Beşiktaş'la karşılaşacakları maçta cezalı oyuncularının olmadığını belirten Çalımbay, şunları kaydetti: ''Sadece Doğa sakat. Bednar'ın durumu belli değil zaten. Onun dışında iki kalecimiz sakat. Bunların dışında oynayamayacak durumda olan arkadaşlarımız yok. Bugün ve yarın burada çalışacağız. Pazar günü de İstanbul'a maça gideceğiz. Zor bir maç olacağını biliyoruz. İyi bir takım. İyi oyunculardan kurulu bir takım. Lige de iyi başlayan bir takım. Geçen hafta mağlup olmalarından dolayı bizim maçın önemi bir kat daha arttı tabi ki. Ama biz de mutlaka oradan puan ve puanlar almak istiyoruz. Beşiktaş'ın hakikaten iyi yönleri var. Çok iyi dikkat etmemiz gereken yerler var. Onlara da dikkat edeceğiz. Önemli olan bizim yapacağımızı işler çok çok önemli. Maçın başından sonuna kadar iyi mücadele edip, oradan iyi bir şekilde döneceğiz.'' Beşiktaş'ın cezası nedeniyle maçın seyircisiz oynanacak olmasının kendileri için avantaj olup olmayacağının sorulması üzerine Çalımbay, ''Tabi ki avantaj. Çünkü yıllarca Beşiktaş, taraftarının önünde oynadı. Beşiktaş takımı taraftarıyla mükemmel buluşan bir takım. O yüzden onların olması çok büyük avantaj oluyor takım için. Çünkü çok büyük bir güç oluyor maçlarda. Bizim için avantaj tabi ki. Taraftar taraftardır yani. Bizim için avantaj sayılıyor ama seyircisiz de olsa önemli olan sahada yapacağımız işler. En büyük avantaj bizim iyi oynamamız. Başka bir şey değil. Biz maça başladığımızzaman zaten taraftarla falan pek ilgilenmiyor direk maçta yapacaklarımızla ilgilendiğimiz için ona bakıyoruz'' diye konuştu.

Kasımpaşa - Fenerbahçe


Google Reklamları
Spor Toto Süper Lig’in 6. haftasında Kasımpaşa, sahasında Fenerbahçe’yi konuk edecek. 29 Eylül 2012 Cumartesi günü oynanacak karşılaşma saat 19.00’da başlayacak. KASIMPAŞA, F.BAHÇE'Yİ BEKLİYOR! Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında Cumartesi günü Fenerbahçe'yi ağırlayacak Kasımpaşa, sahasındaki galibiyet serisini devam ettirmek istiyor. Geçen hafta Sivasspor deplasmanında tek golle sahadan mağlup ayrılarak 3 maçlık galibiyet serisini sonlandıran lacivert-beyazlılar, Fenerbahçe'yi yenerek, tekrar 3 puanla tanışmak amacında. Ligin yeni takımı Kasımpaşa, ilk 5 haftada aldığı 3 galibiyet ve 2 mağlubiyetle, lider Galatasaray'ın ardından ikinci sırada yer alıyor. Bu sezon sahasında Kardemir Karabükspor ve Gaziantepspor'u mağlup ederek puan kaybetmeyen Kasımpaşa'da, geçen hafta Sivasspor mağlubiyetinin ardından teknik direktör Metin Diyadin ile yollar ayrılmıştı. Ziraat Türkiye Kupası 2. tur maçında İstanbulspor'u 3-1 yendikleri maçta, yardımcı antrenör Fuat Kılıç yönetiminde sahaya çıkan lacivert-beyazlılarda, geçen sezon aldığı cezası biten Adem Büyük, ilk kez ligde forma şansı bekleyecek. Kasımpaşa'da sakatlıkları nedeniyle uzun süre takımdan ayrı kalacak olan Volkan Yaman ile Coulibaly ise yarın akşam forma giyemeyecek. FENER'İN M.CİTY BİLETLERİ SATIŞTA! Fenerbahçe A2 Futbol Takımı'nın, 19 yaş altı "Gelecek Nesil Serisi" turnuvasında İngiliz temsilcisi Manchester City ile oynayacağı 3. karşılaşmanın biletleri satışa çıktı. Fenerbahçe A2 Futbol Takımı'nın, 19 yaş altı ''Gelecek Nesil Serisi'' (Next Generation Series) turnuvasında İngiliz temsilcisi Manchester City ile oynayacağı 3. karşılaşmanın biletleri satışa çıktı. Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Maltepe Stadı'nda 4 Ekim Perşembe günü yapılacak maçın biletlerinin Biletix gişeleri ve ''www.biletix.com'' sitesinden, 5 liraya satışa çıkarıldığı bildirildi. Sarı-lacivertli takım, Manchester City'nin yanı sıra İtalya'dan Juventus ve Fransa'dan Paris Saint Germain takımlarıyla mücadele ettiği 2. Grup'taki ilk 2 maç sonunda 1 puanla son sırada bulunuyor.

24 Eylül 2012 Pazartesi

İşte Cam temizliğinin püf noktaları


Google Reklamları
Camlarınızı temizlerken aynı zamanda ev bütçesine de katkıda bulunabilirsiniz. Biraz sirke, gazete kağıdı ve bilek gücüyle kristal gibi camlara sahip olabilirsiniz. Kuvvetli kimyasallar cilde de zarar vermektedir. İçerisinde bulunan maddeler ciltte tahrişe, açılmalara ve kesiklere neden olabilir. 2 yemek kaşığı sirkeyi bir sprey şişesinin içerisine koyun ve dolana kadar suyla doldurun. Çalkaladıktan sonra camlara sıkıp gazete kağıdıyla ovduğunuzda ne kadar etkili olduğunu göreceksiniz. Sirke kokusundan hoşlanmıyorsanız malzemeleri limon suyu ve soda ile değiştirebilirsiniz.

Çocuğunuza "Anneciğim, Babacığım' sözcükleriyle hitap etmeyin


Google Reklamları
Sevgili Anne Babalar, Çevrenizde çocuklarına "anneciğim, babacığım, dayıcığım, teyzeciğim" gibi sözlerle hitap eden anne babalar ve aile üyeleri görmüş olabilirsiniz. Belki de siz de çocuğunuza bu şekilde hitap ediyorsunuz. Peki bu şekilde hitap etmek çocuğun kişiliği ve sağlıklı gelişimi açısından doğru mu? Birçok anne baba bu şekilde hitabın daha samimi ve içten olduğunu düşünerek böyle hitap ediyor ve sonrasında artık çocuğun adı unutuluyor. Tüm aile üyeleri akraba derecelerine göre hitaplarda bulunuyor; babaannem, annem, babacığım, halacığım gibi. Bu şekilde hitap etmek çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi açısından kesinlikle doğru değil. Çocuğunuzun bir birey olduğunu unutmayın. Ona saygı duyduğunuzu ismiyle hitap ederek gösterebilirsiniz. Eğer çocuğunuza bu şekilde hitap edecekseniz neden bir isim koydunuz? Eğer herkes farklı şekilde hitap ederse çocuk kişiliğini, bireyselliğini nasıl geliştirebilir? Çocuklara sadece bu şekilde de hitap edilmiyor. Bazı anne babalar çocuklarına "aşkım, bitanem, canım, prensesim, balım" gibi aşk sözcükleri ile de hitap ediyorlar. Çocuğunuz sizin çocuğunuz mu, yoksa aşkınız mı? Çocuğunuza sadece ismiyle hitap ederek sağlıklı gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Lütfen çocuğunuzun sağlıklı kişilik gelişimini desteklemek için sadece ismi ile hitap edin. Çocuğunuza anneciğim, babacığım sözcükleriyle hitap ederseniz size olan bağımlılığını daha da artırmış olursunuz. Çocuğunuzun ismini unutmaması dileğiyle, Uzman Pedagog Sevil Yavuz, Beykent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Çocuk, Ergen, Aile Psikoloğu Parenting Skills & Counseling Center www.pedagogsevilyavuz.com

23 Eylül 2012 Pazar

Niğde Belediyespor Beşiktaş 25 Eylül Türkiye Kupası


Google Reklamları
Spor Toto Süper Lig’de Gaziantepspor’a 3-2 yenilerek haftayı puansız kapayan Beşiktaş’ta gözler Ziraat Türkiye Kupası’na çevrildi. Gaziantepspor maçı dönüşü, geç saatlerde BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde hafif bir yenileme çalışması yapan Siyah-Beyazlılar, teknik direktör Samet Aybaba’nın verdiği izinle bugünü dinlenerek geçiriyor. “Kara Kartallar”, Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden Niğde Belediyespor ile 25 Eylül Salı günü oynayacakları Ziraat Türkiye Kupası 2. tur maçının hazırlıklarına bugün başlayacak. Özel bir uçakla Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan bugün saat 11.00′de Kayseri’ye gidecek olan Siyah-Beyazlılar, daha sonra karayoluyla Niğde’ye geçecek. Beşiktaş, Niğde Belediyespor maçı öncesi tek antrenmanını akşam saatlerinde Niğde’de gerçekleştirecek. Niğde Belediyespor ile Beşiktaş arasındaki karşılaşma Niğde 5 Şubat Stadı’nda saat 14.30′da oynanacak.

21 Eylül 2012 Cuma

sivilce ve aknelere ilaçsız doğal çözüm yöntemleri


Google Reklamları
Yazın cildimizle rahat ederiz,çünkü ultravioleışınları ciltte yağ üretimini düzenler. Yağ üretimi normal seviyeli çalışır, iyotlu deniz suyun cildi kurutma etkisiyle’de cildimizde sivilce, akneler bir daha hiç çıkmamasına ortadan kaybolur. Güneşten aldığımız bronz tenin güzelliği ve görüntülerin kapanmasıyla ‘da cildimizle mutlu bir yaz mevsimi geçiririz. Ama sonbahar gelip çatınca, iklim değişmesiyle birlikte, sivilcelerde artış görülür. Önce aşırı kuruma, sertleşme sonra da aşırı bir yağlanma başlar. Özellikle yağlı, sivilceye meyilli ciltlerde. Maalesef yüzümüzde birer ikişer yerlerini almaya başlar sivilceler. Dikkat edilmez, önlem alınmaz bakım programları uygulanmazsa, eskisine göre sivilceler daha fazla artabilir ve problem Akne olur. O halde sonbahar mevsimi, akne ve sivilcelerin tekrar çoğaldığı dönemdir ! Her mevsimde cildimiz farklı bakımlara ihtiyaç duyar, özellikle sonbahadaki ani ısı değişimi cildimizin doğal savunma mekanizmasını sıkıntıya sokar. Nem oranı mevsim geçişlerinde düştüğü için, sonbaharda ışıltısını kaybetmiş, kuru, mat ve sivilcelerin tekrarladığı bir ciltle karşı, karşıya kalırız. Bu nedenle, profesyonel uzmanın yardımıyla birlikte, oluşacak problemlere karşı yoğun bakımla önlem alabiliriz. Profesyonel uzman, peeling uygulayarak cildi ölü hücrelerden arındırır cilt daha parlak,sağlıklı bir görünüme kavuşur.Siyah noktaların,sivilcelerin oluşumunu engelemek için yoğun bakımlarda (Vitamin A serum,Hydro Lotion,Bio Heating Mask,Clearskin Concentrate) uygulayarak cildin problem oluşumu önlenerek,sağlıklı duruma kavuşur. EV BAKIMI :Sabah ve akşam cildinizi uygun temizleyiciler ile temizleyin ardından tonikle silin.Cildinize yağ ve nem dengesini düzenleyen nemlendirici kullanın. BESLENME: Meyve ve Sebze açısından zengin beslenme cildin en önemli dostudur.A-B-C-E Vitaminleri;taze havuç,kayısı,üzüm,ıspanak,domates’te bulunan beta karoteni tüketmeye dikkat edin Güneşin bıraktığı zararlarıyla savaşmasında cildinize yardımcıdır. Hergün organizmayı temizlemede özelliği olan bitki çayları içerseniz cildinize faydalı olacaktır.Özellikle Ada çayı,Rezene,Ihlamur çayları tüketmeye özen gösterin. Çikolata,baharatlı gıdalar,sosis,salam,hayvansal yağlar,katkı maddeli gıdalar mayonez,ketçap gibi gıdalar sivilce,akneler için zararlıdır!! Sonbaharı güzel , sağlıklı bir ciltle geçirmeniz dileğiyle !!!!!Int.Dipl.Kosmetisyen Nesrin SÜRER

Dermolipektomi Operasyonu ile Göbeğinizden Kurtulabilirsiniz


Google Reklamları
Göbeksiz erkek balkonsuz eve benzer atasözü değişiyor. Günümüz mimarisinde Fransız balkonu tercih ediliyorken, erkeklerde artık göbeksiz, kaslı ve baklava dilimli, fit bir görüntüye sahip olmayı tercih ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte göbeğinden kurtulmak isteyen erkekler , “dermolipektomi” yöntemiyle en kısa sürede baklava şekilli fit bir görüntüye kavuşabiliyor. Estetik Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Tuncel; özellikle yaza hazırlık için ilkbahar aylarından itibaren kilo vermek için yoğun bir çabanın başladığını, ardından tatillerde sunulan açık büfe yiyecekler ve bayramda yenilen tatlılar ile verilen tüm kiloların geri alındığını söylüyor. Op.Dr.Tuncel, yaz bitimi itibari ile geri alınan kiloları vermek için yapılan uzun soluklu spor ve diyetlerin ideal forma ulaşmak için tek başına yeterli olmadığını dile getiriyor. Yeni Karın Germe Yöntemi “dermolipektomi” Karın etrafında oluşan yağlardan ve sarkmalardan, 2-3 saat içinde kurtulmanın yeni bir karın germe yöntemi olan “liposuction ile desteklenmiş yüksek yan gerilimli karın germe işlemi “ veya kısa adıyla “dermolipektomi” yöntemiyle mümkün olduğunu sözlerine ekleyen Op.Dr.Tuncel, son yıllarda erkeklerinde en az kadınlar kadar karın germe yöntemine talep gösterdiğini belirtiyor. “Estetiğin Kadını Erkeği Olmaz” Op. Dr. Alper Tuncel; alınan kiloların vücutta ilk olarak göbek kısmında belirginleştiğini ve karın etrafında oluşan yağ birikimi ile karın içi organlarda olan yağlanmanın cildi aşırı germesi ile çatlakların ve cilt sarkmalarının oluştuğuna dikkat çekiyor. Fit ve sıkı bir görünüme sahip olmanın tek çözümünün Dermolipektomi Yöntemi ile mümkün olduğunu ifade eden Op. Dr. Tuncel, artık günümüzde hamilelik sonrası kilolarıyla ve sarkmalarıyla başı dertte olan kadınların yanı sıra erkeklerin de bu yönteme sıklıkla başvurduğunu gözlemediklerini söylüyor. Plastik cerrahide her geçen gün yeni gelişmelerin olduğunu belirten Op.Dr.Tuncel, kendini iyi hissetmek ve bedeniyle barışık olmak isteyen herkesin kadın - erkek ayrımı olmadan bu gelişme ve imkanlardan yararlanması gerektiğini vurguluyor. Op.Dr.Tuncel, özellikle son yıllarda erkeklerin de göbek bölgelerindeki sarkma ile ilgili şikâyetlerini ortadan kaldırmak için kendilerine sıklıkla başvurduğunu sözlerine ekliyor. Dermolipektomi Operasyonunun En Uygun Zamanı; Op. Dr. Alper Tuncel, ideal kiloya ulaşmak için uğraşan kişilerin istedikleri zaman karın germe yöntemine başvurabileceğini belirtirken, özelikle hamilelerin bu yöntemi kullanmak için, en az bir yıl beklemeleri gerektiğini vurguluyor. Doğum sonrası oluşan çatlaklar ve sarkmaların giderilmesi için yöntemin en iyi ve en kesin sonuç için etkili olduğunu söylüyor. Ayrıca vücutta yeniden deformasyonlar olmaması için bu yönteme karar veren annenin, belirli bir süre yeniden hamilelik geçirmemesi gerektiğine de dikkat çekiyor. İyileşme Süreci; Ameliyatın genel anestezi şeklinde yapıldığını ve süresinin 2 ya da 3 saat olduğunu belirten Op. Dr. Alper Tuncel; hastanın bir gün hastanede yatmasını, 2-4 hafta arası korse giymesini, ağır egzersiz ve çok ağır yük taşımamaya özen göstermesini tavsiye ediyor. Estetik, Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Tuncel Kimdir? 13 Ağustos 1972 tarihinde Boston A.B.D ‘de doğan Alper TUNCEL, 1990 yılında Ankara Özel Yükseliş Kolejinden mezun oldu. 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Fakülteye girdiği andan itibaren kendisine en yakın gördüğü cerrahi dal olan Plastik Cerrahi’yi hedef olarak belirleyen Alper TUNCEL, 2004 yılında yüksek lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanlığı dalında tamamladı. Yine aynı üniversitede 1998-2004 tarihleri arasında Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Asistanı olarak görev yapan Dr. Alper TUNCEL, 6 senelik ihtisası sonunda aynı zamanda doğduğu hastane olan MGH (Mass. General Hospital) ve Harvard Medical School’da dünyanın sayılı maksillofasyal cerrahlarından olan Dr.Yaremchuk ile bir süre aktif olarak çalıştıktan sonra kendisinden gelen kalma teklifini geri çevirerek Türkiye’ye döndü. Mezuniyeti sonrası serbest çalışma ilkesini benimsemiş olması nedeniyle 3 yıl boyunca çalıştığı 2 özel hastaneden ayrılarak serbest çalışma hayatına atılmıştır. İyi derecede İngilizceye ve orta derecede Almancaya hakim olan Op.Dr.Alper TUNCEL yurtiçinde ve yurt dışında yayınladığı akademik ve bilimsel yayınlarla da dikkat çekmektedir. Skar Dokusuna Penetre Eden Neovaskülarizasyonda Venöz Komponentin Araştırılması, Deneysel Çalışma (İstanbul,2004) konulu tezi yayınlanma aşamasında olan doktorumuz, aldığı yardımcı eğitimlerle sürekli kendini geliştirmeye devam etmektedir. Kaynak:Milliyet